BAL-GÖÇ Genel Başkan Adayı Prof. Dr. Emin Balkan, dün gerçekleştirilen BAL-GÖÇ Genel Kurulu’nun birinci toplantısında yaşanan olumsuzluklara yönelik açıklama yaptı. Prof. Dr. Emin Balkan, ’’BAL-GÖÇ, hiçbir kişinin zümrenin ve siyasi bir örgütlenmenin arka bahçesi olmamıştır, olmayacaktır’’ dedi.

Yaşanan olumsuzluklara yönelik yaptığı açıklama da Balkan, şu sözlere yer verdi: "Camiamızın göz bebeği Balkan Göçmenlerinin hak ve hukukunun korunmasını amaç edinen BAL-GÖÇ’ün, ilan edilen takvime göre genel merkezimizde dün saat 11.00’de yapılması gereken genel kurulunun ilk toplantısına katıldım. Teamül gereceğince 15 gün önceden ilan edilen ve kesinleşmesi gereken hazirun cetvelinin uygun bir yerde asılmadığını gördüm. Kişilerin sadece kendilerinin hazirun cetvelinde olup olmadığını kontrol etmesine izin verildiği, ancak genel başkan adayı olarak şahsıma verilmesini istediğimde, kişisel bilgileri içermesi nedeniyle veremeyeceklerini genel kurulu toplamakla görevli arkadaş, tarafıma ilettiler. Daha sonrasında diğer genel başkan adayı Hasan Öztürk’e de hazirun cetvelinin kendisinde olup olmadığını sordum. Cetvelin kendisine verilmediği söylemesi üzerine mevcut yönetimin başkanına hazirun cetvelini hem herkesin görebileceği şekilde askıya çıkarmaları hem de başkan adaylarına vermeleri gerektiğini Hasan Öztürk ile birlikte dile getirdik, ancak bir sonuç alamadık.

BAL-GÖÇ tarihinde bir ilki yaşadık; Eylül ayında üye olan, üyelik aidatını yatıran ve elinde makbuzu olan, üstelik de DERBİS (Dernekler Bilgi Sistemi) de aktif üye olarak görünen arkadaşlarımızın isimlerinin bulunmadığına dair beyanları üzerine, durumu mevcut başkan Gökhan Sözüçetin’e sordum. Ancak makul, mantıklı ve hukuki bir gerekçeye dayanan cevap alamadım. Zira, bu derneğe üye olmuş, aidatını yatırmış, karar defterine de üye olarak işlenmiş bir üyemizin adının hazirun cetvelinde olmamasının hukuki bir gerekçesi zaten olamaz. Ancak hukuk dışı yöntemler kimseye bir fayda sağlamaz. Hazirun cetveli üzerinden yapılmaya çalışılan manipülasyon, tasarlayanların mutlaka ayağına dolaşacaktır. Balkan camiası, hukuk ve etik dışı hiçbir yöntemi bugüne kadar kabullenmediği gibi bu yapılanlara da sessiz kalmayacaktır. BAL-GÖÇ, hiçbir kişinin, zümrenin ve siyasi bir örgütlenmenin arka bahçesi olmamıştır, olmayacaktır. Vesayet meraklılarına da asla geçit vermeyecektir. Yaşanan travmayı, genel kurulu kazandığımızda kısa zamanda gidereceğimizden camiamızın ‘Emin’ olmasını isterim."