Yerli otomobil fabrikasının Bursa’da kurulacağının açıklanmasıyla harekete geçen Bursa Uludağ Üniversitesi, geçen dönem açtığı ‘hibrit ve elektrikli taşıtlar teknolojisi’ programının ilk mezunlarını bu sene verecek. 2022 yılında banttan inmesi beklenen TOGG’un eleman ihtiyacını Uludağ Üniversitesi karşılamış olacak.

Geçen yıl açılan bölüm, 2021-2022 eğitim öğretim yılı sonunda ilk mezunlarını vermiş olacak. TOGG fabrikasının 2022 sonunda üretime hazır olması planlanırken, mezunlar ise araç banttan inmeden hazır olacak.

Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan, “Programı 2019-2020 yılında açıp ilk öğrencilerimizi aldık. Geçtiğimiz yıl 30 öğrenci ile eğitime başlamıştık, bu yıl kapasitemizi 40’a çıkardık. Geçtiğimiz yıl ve bu yıl çok yüksek puanlarla öğrenci aldık. Bazı öğrencilerimiz Anadolu’da makine mühendisliklerine girebilecek puanlarla buraya geldi. Bu çok memnuniyet verici, öğrenci kalitesi açısından oldukça iyi durumdayız. Programı TOGG’un yerli aracının yatırımını Bursa’da yapma kararı aldıktan sonra açmaya karar verdik. O dönemde rektörlüğümüzün de yoğun talebi ve desteğiyle hızlıca öğretim elemanları kadromuzu tamamlayıp, 2019-2020 yılında öğrenci alımı aşamasına geldik. Şu an programda 4 öğretim elemanımız var. Alanlarında oldukça iyi farklı disiplinlerden, otomotiv, elektronik gibi alanlardan geliyor. Ancak bizim çok eski yıllarda kurulmuş bir otomotiv programımız da var. Bu programdaki öğretim elemanlarımız da bu elektrikli ve hibrit araçlar programının derslerine girmekteler. Okulumuzda mevcut olan elektrik ve elektronik programlarıyla birlikte toplamda bizim 13-14 tane çok nitelikli akademik personelimiz var. Eğitimlerimizi bu personellerimizin desteği ile sürdürüyoruz” dedi.

TOGG’un aranan eleman ihtiyacına doğrudan bir çözüm sağlamış olacaklarını belirten Prof. Dr. Karahan, “TOGG yatırımıyla birlikte bu işin yan sanayisi oluşacak. Şarj istasyonları, servis ağları, aslında yeni iş alanları meydana geliyor. Bu iş alanlarına biz öğrencilerimizi hazırlıyoruz. Buradaki işin boyutu sadece 2 yıllık ön lisans programıyla sınırlı değil. Biz bunun servis ağlarında çalışacak sertifikalı eleman boyutunu da düşündük. Bu yeni iş alanlarıyla birlikte öğrencilerimiz yerli aracımız daha banttan inmeden bu sektöre hazır hale geliyorlar. Bunun hem Bursa için hem de ülkemiz için faydalı olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.

Programın şu an sadece örgün eğitim düzeyinde 2’li eğitimini de açıp öğrenci kapasitesini iki katına çıkartmayı hedeflediklerini belirten Karahan, “Üniversitemizde Gemlik Meslek Yüksekokulu’nda da aynı program açıldı. Önümüzdeki yıl orası da öğrenci almaya başlıyor. Bu şekilde baktığımızda 150’ye yakın öğrencinin yıllık bu programlarda öğrenim görmesi kapısı açılmış oluyor. Tabii önümüzdeki yıllarda biz bu işi sadece ön lisans boyutuyla bırakmayacağız” dedi.

Sadece üretim değil, satış sonrasına da yönelik eğitimlerin verildiğini belirten Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hibrit ve Elektrikli Taşıtlar Programı Başkanı Cafer Kaplan ise, “Derslerimizin içeriğini hazırlarken Amerika, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde bu eğitimin nasıl yapıldığıyla ilgili araştırma yaptık. Oralardaki ders içeriklerini birebir inceleyerek buradaki derslerimizin içeriklerini ve dönem sıralamasını yurt dışındaki örnekleri birebir uygulayarak programımıza uyguladık. Programdaki ders içeriklerine baktığımız zaman sadece üretim değil, satış sonrasına yönelik içerikler de söz konusudur. Derslerde özellikle hibrit ve elektrikli araçların elektrik motoru, inverter konverter grubumuz, batarya grubumuz, bataryanın onarımı ve revizyonuyla ilgili dersler çok detaylı bir şekilde hem seçmeli olarak hem de zorunlu olarak programa yaymış durumdayız. Toplam 4 dönemlik bir eğitimimiz var. Bu 4 dönem içerisinde mümkün olduğunca öğrencilerimize pratik eğitim vererek eğitimlerini sürdürmeye çalışıyoruz. Araçlar üzerinde yapacağımız uygulamalarda birinci öncelik yüksek gerilimli çalışmalarda olduğu için iş güvenliğidir. Bu konuyu her dersin içerisine yedirdik. Derse başlamadan önce bununla ilgili 2-3 hafta eğitim veriyoruz. Çünkü içeriğe baktığımız zaman teknik boyutunun dışında güvenlik birinci plana çıkıyor. Bildiğimiz bütün araç markaları artık ya hibrit ya da full elektrikli araçlar getiriyor. Dolayısıyla burada kalifiye çalışacak personel lazım, bizim de bu programımızda kurmuş olduğumuz altyapı tamamen buna yönelik. Satış sonrasında eğer öğrenci çalışmak isterse problem çıkmadan rahatlıkla sahada çalışabilecek düzeyde olacak. Öğrencilerimizin sahada iş bulamama gibi sıkıntılar yaşamayacaklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Öğrencilerden Ahmet Hakan Şengül, “İstanbul’dan geldim. Bu bölümü sektöre ara eleman eksikliğinden dolayı tercih ettim. Dünyada ve Türkiye’de gelişen bir meslek. Okul bittikten sonra gidişata göre DGS ile 4 yıla tamamlamayı düşünüyorum. Bu bölüm 7 tane mühendislik için şans veriyor” dedi.