Evrende herşey evrensel(iılâhi) yasalara göre işler. Çoğu kişi içinde yaşadığı sistemin yasalarını bilmediği için kendi başına bilmeden çorap örer. Bir anlamda herkes kendi derdini kendisi yaratır ve bu dertten kurtulmanın tek yolu da ihlal ettiği yasayı öğrenmek zorunda kalmaktır. Yaşadığı sorunlara imtihan der geçer insanoğlu fakat doğru cevapları bulmadıkça o imtihanı geçemez bir türlü.
SÜNNETULLÂH” adıyla bildirilen evrensel sistem ve düzeni açıklamak; buna dayalı olarak, nelerin yapılmasının insana yararlı veya zararlı olacağını bildirmek kamil insanların ve ariflerin işidir.Yaşadığımız Dünya’da otomatik olarak tâbi olduğumuz yasalar ile, tüm evrensel yasalar Kur’ân-ı Kerîm’de “Sünnetullâh” olarak isimlendirilmiştir.
Evrensel yasalar, fizik ötesi tüm evreni yöneten işletim sistemidir. Termodinamik denge, yıldızların hareketleri, güneş’in doğuşu ve batışı, yer çekimi, suyun kaldırma kuvveti vb. gibi fiziki kanunlar Allah’ın değişmez kanunlarıdır.
Fiziksel evrenin nizami işleyişinde olduğu gibi evrensel zekanın da bir işleyişi ve değişmez yasaları vardır. Bu yasalar, hayat oyununun kurallarını belirler. Yasalara inanmasak da sonuçlarından kaçamayız. Tıpkı yer çekimi gibi.
Evrensel zekanın üç temel yasası vardır. Bunlar sevgi yasası, çekim yasası ve şükran yasasıdır. Bu yasalarla uyum içinde olduğunuzda diğer bütün yasalara kendiliğinden uyum sağlarsınız. Yasalarla uyum içinde olmak demek huzurlu olmanız demektir. Eğer huzurunuz yoksa yasaları ihlal ediyorsunuzdur.
Sevgi Yasası: Sevgi, olanı olduğu gibi tümüyle müdahale ve yargı olmaksızın kabul etmektir. Sevgi, nasılsanız öyle olmanıza izin vermek ve aynı hakkı herkese tanımaktır. Sevgi sadece bir eylem değildir, o aynı zamanda bir var-oluş halidir. Sevgiye koşul koyduğunuzda sevgi ile ilgili imtihan başlar hayatınızda. Siz bu konuda farkındalık kazanana kadar kendinizi değersiz hissedersiniz.
Çekim Yasası: “Benzer enerji benzer enerjiyi çeker,” der. Bu kural evrendeki her şey için geçerli olduğu gibi düşünceleriniz içinde geçerlidir. Düşünceleriniz de bir enerjidir ve benzer titreşimdeki
enerjileri kendine çeker. “Ne istiyorsanız değil, neyseniz onu çekersiniz.”
Çekim yasası der ki; Evrende “Sebepler sonuçlara göre yaratılır.” Sonucu görerek hayal ettiğinizde sizi o sonuca götürecek sebepleri kendinize doğru çekmeye başlarsınız. Hayal etmek çekim yasasının olmazsa olmazıdır.
Kendi hayat planınızı kurgulamadığınız sürece başkalarının hayatlarında figüran olursunuz ancak. Bu konuda farkındalık kazanıncaya kadar, hayatınıza sizi kullanan kişileri çekersiniz.
Şükran Yasası: Şükür; olandan razı olma ve olanı olduğu gibi kabul edebilme halidir. Dil ile söylenen değil, gönülden hissedilen memnuniyet gerçek şükür halidir. Şükrün tam mânâsı, hayattan lezzet almak, mutlu olmak, kendinden ve başkalarından memnun olmaktır.
Siz yaşamınızdan memnuniyet duyacağınız eylemler içinde olduğunuzda hayat yüzünüze gülmeye başlar.
Düşüncelerimizin ve duygularımızın sonuçları evrensel yasalara tabiidir. Zihnimizdeki her düşünce ve ağzımızdan çıkan her söz büyülüdür. Evreni harekete geçirir. Evrensel yasaların dili ve iletişim yolu enerjidir. Evrensel yasalar kişileri tanımaz sadece enerjileri tanır. Her insan bir enerji yumağıdır. Her birimiz 24 saat yayın yapan radyo istasyonları gibiyiz. Düşünce ve duygularımızla yaptığımız yayın, her an tüm evreni dolaşır ve aynı türden enerjileri toplayarak tekrar bize geri döner.
ALLAH'ın sünnetullahı belli bir düzen içinde her dem güçlünün güçsüzü yok etmesi şeklinde işler. Acizlik ise sistemde yok olmak demektir. Dolayısıyla, sistemde duygulara ve beşeri değer yargılarına dayalı değerlendirmelerin hükmü yoktur. Acımak veya acınmak sistemin işleyişini etkilemez. Korunmak isteyenler için, içinde bulunulan durumun gerektirdiği tedbiri almak zorunludur. Duygularına ve beşerî bakış açısına göre yaşayan, bu kararlarının sonuçlarını da yaşar.
Evrensel yasalara uyumlu davrandığımızda evrensel enerjinin yaratıcı kanalına girer ve sonsuz kısmetimiz olan sevgi, sağlık, huzur, bolluk ve bereketi yaşamımızda kolayca yaratabiliriz.
Evrensel yasalara uyumlanmanın tek yolu kendini bilmekten geçer. İnsan kendini bilme yolculuğuna çıktığında ve belli bir farkındalığa ulaştığında ancak evrensel yasalarla uyumlanabilir.
