Öncelikle sizi tanımak isteriz. İsminiz nedir, doğum yeriniz, eğitim durumunuz?

Adım İlhancan. Bursa’da 1994 yılında Osmangazi ilçesinde doğdum. İlk okulu doğduğum şehirde Özel Tunçsiper Okulları’nda okudum. Lisede Amerikan Robert Koleji’ni kazanıp İstanbul’a geldim, üniversitede ise Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünü okumaktayım. 


Müziğe ilgin nasıl başladı?

Hatıralarımda ilk olarak ablamın Beethoven’ın Für Elise parçasının başını bir orgla bana çaldırmaya çalışması var. Sonraları kulaktan bildiğim parçaları çıkarmaya başladım. 

Herhangi bir üniversitede müzik okumamış olmak seni rahatsız ediyor mu?

Bu konuda kabul etmekte bir hayli zorlansam da pişmanlıklarım var. İyi tarafından bakacak olursam sözü ve müziği bana ait parçaların herhangi dış bir etkene maruz kalmadan çıkmasından ötürü parçaların daha saf bir duyguya sahip olması beni mutlu ediyor. Müzik, sanat ilk çıktığı noktadan beri durmadan bir değişim içinde. Kalıpların dışına çıkılmalı gibi radikal bir düşüncem yok, kalıpların sadece zihinlerimizde olduğunu, aslında var olmadığını düşünüyorum çünkü.

Sözü ve müziği bana ait dediğiniz parçalar var dediniz. Başka sanatçıların da parçalarını ayrıca seslendiriyor musunuz veya gelecekte yapmayı planladığınız buna benzer projeleriniz var mı?

Şimdilik sadece kendi yazdığım parçaları yayınladım yakın zamanda. Onun öncesinde sevdiğim sanatçıların parçalarını yayınladım. 

Telif haklarında herhangi bir problem yaşıyor musunuz?

Kullandığım platform bu konuda gelişmiş bir robot kullanıyor. Böylece herhangi bir parçayı kendiminmiş gibi gösterme şansım yok. Böyle bir şey istemem de. Bahsettiğim robot başka birinin parçasını seslendirdiğimi algıladığında o üründen herhangi bir şey talep etme gibi bir durum da söz konusu olmuyor. 

Başka sanatçılar dediniz, henüz yüz yüze görüştüğüm şu ana kadar bir sanatçı oldu onunla da üzülerek söylüyorum anlaşamadık. Şimdilik kendi parçalarım üzerinde yoğunlaşacak gibiyim.

En sevdiğiniz sanatçı kimdir diye sorsak? Yerli ve yabancı?

Yabancı hem modern hem klasik en sevdiğim iki sanatçıdan bahsedecek olursam bu ikili Michael Jackson ve Mozart olurdu. Türkiye’den en sevdiğim sanatçılar ise Sezen Aksu ile Tarkan, yeni isimlerdense Eda Baba.

Bu yeteneğinizi keşfettiğiniz bir an var mı hayatınızda?

Belli bir an olarak şu an ilk aklıma gelen okuduğum lisede ilk sahneye çıkışım. Yetenek keşfi gibi değil de hissettiğim asıl çok güçlü bir enerji akışıydı seyircilerle yaşadığım. Yapıp yapamayacağım arasında artık düşünemeyeceğim, cevap veremeyeceğim kadar soru işareti birikmişti. Böyle bir durumda sanırım en sonunda teslim oluyorsunuz. Beyninizi uyku moduna almak gibi. Böyle birkaç saniye sonra bir patlama gerçekleşiyor, psikolojik terimle açılma. Sonra zaten kimsenin ne notanıza ne de yaptığınız yanlışları, kaygılar pozitif bir duyguya dönüşüyor. Bunun nedenini bilmiyorum. Belki de seyirci de içten içe aynı şeyleri hissediyordur sizin hissettiğiniz.

Türkiye’de kendinizi müzikte nerede görüyorsunuz?

Kendimi çok tepelerde görüyorum ama korkuyorum.

   

Korkunuzun nedeni nedir?

Beğenilmeme. Yaptığım işlerin anlaşılamaması.

Ya da hedeflediğiniz konuma gelememe olabilir mi?

Olabilir.

Parçalarınızı hangi platformlarda yayınlıyorsunuz?

Youtube ve Spotify üzerinden yayınlıyorum.