TÜDKİYEB Marmara Bölgesi İl Birlik Başkanları İstişare ve Dayanışma Toplantısı Bursa’da yapıldı. Genel Başkan Nihat Çelik Başkanlığında düzenlenen toplantıda, küçükbaş hayvancılık sektörünün sorunları ve çözüm önerileri görüşüldü. Başkan Çelik, “Orman yangınları, sel felaketleri ve diğer afetlerde devletin varlığını bir kez daha hatırlatan, mağdurları yalnız bırakmayan, yaraları saran Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’yi 276 bin üyemiz adına kutluyorum. Olayları yakından takip eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yangın ve sel felaketleriyle mücadelede sevk ve idareyi bizzat yapan, mağdurların acılarına ortak olarak yaraların sarılması için emek ve çaba sarf eden, itfaiye ve kurtarma ekiplerinin yanında olan Tarım ve Orman Bakanımıza teşekkürle emeğinin ödenmeyeceğini biliyoruz. Ayrıca felaket bölgelerinde halkımızı yalnız bırakmayarak acılarına ortak olan diğer bakanlarımıza da teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Devlet destekleriyle nefes alan yetiştiricilerin, yaşadığı sıkıntılara rağmen şartlar ne olursa olsun üretime devam ettiğini belirten TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, “Tarım ve Orman Bakanımız çeşitli destekleme kararları getirdi. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar ilk kez bir yem desteği aldık” dedi. Tarım sektörünün üstü açık bir fabrika olduğunu, bu nedenle diğer sektörlere göre doğal risklere karşı korumasız kaldığını ifade eden Çelik, “Yetiştiricimize verilen tarımsal hibe destekleri, tarımda sürdürülebilirliğin artırılmasını, rekabet gücünün yükseltilmesini ve yetiştiricilerimizin refahına katkı sağlamasını amaçlamaktadır” diye konuştu.

Küçükbaş hayvancılıkta yeni konulan destekler ve bazı destek kalemlerine yapılan ilavelerin küçükbaş hayvan sayısının artışında etkili olduğunu belirten Çelik, “Bu gelişmeden dolayı Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’ye teşekkür ederiz. Özellikle pandemi döneminde Tarım Bakanımız her zaman yanımızda olmuş, yetiştiricilerimizi cesaretlendirmiş ve verdiği desteklerle üretimi devam ettirmiştir. Yem fiyatlarının yüksek olduğu dönemde ilk kez bir yem desteği aldık. Allah nasip ederse biz bu desteklerin bundan sonra da artarak devam etmesini bekliyoruz. Desteklerin, kayıtlı tüm hayvanları kapsamasını bekliyoruz. Küçükbaş hayvancılığımızın sürdürülebilirliği için desteklenmesi önem arz etmektedir. Yetiştiricilerimiz zannedilmesin ki sadece küçükbaş hayvan üretiyor. Tüm tarımsal ürünlerin üretimde de büyük paya sahiptirler. Bizde şartlar ne olursa olsun üretime devam edeceğiz” dedi.

"Üretime değer vermeliyiz"

“Yetiştiriciler olarak üretime daha çok değer vermeliyiz” diyen Çelik, “Üretimdeki en önemli besin maddelerinden bir tanesi de koyun, keçi, oğlak etidir. Özellikle bizim kırmızı et açığını kapatmamız için çok üretmemiz lazım. Şu an yüzde 22 olan kırmızı et üretimindeki hedefimizi yüzde 25’in üzerine çıkarmalıyız. Bizim kendi hesaplarımıza göre 265 bin tonun üzerinde kırmızı et üretimine sahibiz. Şu anda 55 milyon koyun ve keçiden bahsediyoruz. Her hayvandan 1 kilo et verimi arttırdığımız zaman kırmızı et üretimini 320 bin tonun üzerine çıkarmış olacağız. Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman kırmızı et açığını da kapatmış olacağız. Bu, sütte de, yağda da, peynirde de artış sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Göç tersine döndü

Göç rüzgarının kentten köye tersine döndüğünü belirten Çelik, “Covid-19 virüsünün yayılması ile birlikte artık insanlar kentten köye dönmeye başladı. Kırsalda yaşamak isteyen insanların da koyunculuktan başka bir işi tercih etmediğini görüyoruz. Bu nedenle de gençleri de küçükbaş hayvancılığa özendirmeliyiz ve teşvik etmeliyiz” dedi.

Küçük aile işletmelerinin de daha çok desteklenmesini ve sahip çıkılmasını isteyen Çelik, “Tarımda aile işletmeleri dünyadaki tüm tarımsal işletmelerin yaklaşık yüzde 98’ini oluşturmakta ve tarımsal üretimin yüzde 56’sını gerçekleştirmektedir. Ülkemizde de işletmelerimizin yaklaşık yüzde 85’ini oluşturan küçük aile işletmeleri tarımımızın sigortası durumundadır. Bu nedenle küçük aile işletmeleri daha çok desteklenmeli ve sahip çıkılmalı” diye konuştu.