Anayasa Mahkemesi, çeşitli nedenlerle haklarında sınır dışı kararı verilen onlarca Suriyeli'nin ayrı ayrı yaptıkları başvuruları 13 Nisan’da karara bağladı. Karar, Suriyeliler’in ülkelerine gönderilmesinde hukuki olarak bir sorun olmadığını ortaya koyması açısından önem taşıyor.  

Yüksek Mahkeme Suriyelilerin bireysel başvuru dilekçelerinde, “Ülkemizde savaş var, sınır dışı edilmemiz halinde kötü muameleye maruz kalacağız” şeklindeki beyanlarını şöyle değerlendirdi: 

DEVLETE POZİTİF YÜKÜMLÜLÜK YÜKLÜYOR

– Anayasa Mahkemesinin istikrarlı içtihadına göre Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası, gönderildikleri ülkede kötü muameleye maruz kalma riski bulunan yabancıların maddi ve manevi varlıklarının korunması yönünde devlete pozitif yükümlülük yüklemektedir

– Bu yükümlülüğün ortaya çıkabilmesi için öncelikli olarak başvurucu tarafından savunulabilir (makul) bir iddia ortaya konulmalı, bu kapsamda kötü muamele riskine ilişkin iddialar somutlaştırılmalıdır.

SOMUT DELİL YOK 

– Somut dosyada başvurucuların sınır dışı edilmeleri hâlinde maruz kalacaklarını ileri sürdükleri riske ilişkin somut ve kişisel açıklamalarda bulunmadıkları, buna ilişkin delilleri sunmadıkları, ülkelerinin genel durumu dışında kendilerinin hangi özel durumlarının risk oluşturduğuna ilişkin somutlaştırma yapmadıkları görülmüştür.

– Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddialarının savunulabilir nitelikte olmadığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

HÜKÜM: SINIR DIŞI TEDBİRİNİN SONLANDIRILMASINA

Anayasa Mahkemesi, 13 Nisan 2022 tarihinde verdiği ayrı ayrı kararlarda, Ameneh Rezaei, Habibullah Bayat, Abduljabbar Alaa Rafeeq, Rahmat Shirzadi, K.H., M.H.H. ve M.S.M.Y.Z. hakkında şu hükmü kurdu:  

– Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

– Başvurucu hakkındaki sınır dışı etme işlemine ilişkin tedbirin SONLANDIRILMASINA karar verildi.