Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Bursa’nın Değerleri” söyleşisinde kent kültürünün yarım asırlık geçmişinde yer bulan üç köklü pastane sahipleri konuk oldu. Kuruluş ve markalaşma süreçlerinin konuşulduğu söyleşide, hatıralar da paylaşıldı.

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Bursa’nın Değerleri” söyleşi dizisine kent kültürüne önemli katkılar sağlayan, Bursalılar’ın belleğinde güzel hatıralarla yer edinen değerler konuk oluyor. İlgiyle izlenen söyleşi dizisine bu kez, bir pastane sahibi Nizamettin Erol, diğer pastane sahibi Numan Büyükyanbolu ve bir muhallebicinin üçüncü kuşak işletmecisi İsmail Yurtoğlu konuk oldu. Akkılıç Kütüphanesi’nde ve samimi bir ortamda gerçekleşen söyleşiyi Nilüfer Belediye Başkan Vekili Remzi Çınar ile çok sayıda vatandaş, ilgiyle takip etti.

Güzin Abraş’ın sorularıyla yön verdiği söyleşide Bursa’da yarım asırı aşan geçmişi bulunan lezzet durakları, kuruluş ve markalaşma sürecini paylaştı. Pastanenin isminin hikayesini paylaşan Nizamettin Erol, “Uzaya ilk çıkışın gerçekleştirildiği tarihte yaylada kahvehanede oturuyorduk. Radyodan yayın yapılıyordu ve biz de dikkatle dinliyorduk. Gece saat 3’e kadar uzaya çıkılmasını bekledik. İşletmemiz ilk olarak başka bir isimle açılmıştı. İsim değişikliğine gitme kararı aldığımızda, yaşadığımız o an aklıma geldi ve şimdiki ismini koyduk” diye konuştu.

Pastanenin ilk olarak dondurmasıyla meşhur olduğunu belirten Erol, kaliteli ürün kullanarak işi sevgiyle yaptıklarını vurguladı. Erol, “Önceliğiniz para olursa, bu iş olmaz. Eskiye sahip çıkarak, yeniliği takip ediyoruz. Çalışanlarımızın mutluluğu, Bursa kenti bizi motive ediyor. Geçmişte bizden alışveriş yapan Bursa’nın duayen isimlerinin torunları, bugün bize geliyor. Bu da ayrı bir motivasyon kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Butik bir işletme olarak hizmet vermeye devam ettiklerine değinen diğer pastane sahibi Numan Büyükyanbolu da, bugünlere gelmede kalitenin ve sevgiyle çalışmanın büyük rolü olduğunu söyledi. Büyükyanbolu, “Üretimlerimizi, kendimiz yetiştirebileceğimiz kadar yapıyoruz. Kaliteden ödün vermiyoruz ama bunu yapan bir el var. Ustanın morali biraz bozuk olsa, o iş farklı yerlere gidiyor. Böyle bir durum olunca da ortaya çıkan iş içimize sinmiyor ve birçok ürünü, tezgaha çıkarmadan imha ediyoruz. Bursa bize sahip çıktı. Biz, diğer pastaneleri de rakip olarak görmüyoruz. Güzel bir dostluk içinde biz onlardan, onlar da bizden alışveriş yapıyor. Bursa bize sahip çıktığı, biz de bu işi doğru bir şekilde yapmaya devam ettiğimiz sürece uzun yıllar hizmet vermeye devam edeceğimizi umuyorum” şeklinde konuştu.

Bir muhallebicinin üçüncü kuşak sahibi İsmail Yurtoğlu da işletmenin isim hikayesini şu sözlerle anlattı: “1969 yılında dedem İbrahim Yurtoğlu ilk olarak Çekirge’de, otobüslerin son durağının önünde dükkan açıyor. Şu an 3 şubemiz var ve hepsinin önünde de durak var. Bu büyük bir tesadüf” dedi.

1993 yılında Altıparmakta ikinci şubenin açıldığını, 2005 yılında da İzmir Yolu üzerinde açılan üçüncü şubenin ardından kurumsallaşma yolculuğunun başladığını belirten Yurtoğlu, “Hem geleneksel kalıp hem de modernleşme içindeyiz. Geleneksel tekniklerle üretim yapmaya devam ediyoruz. Taş değirmen ve bakır kazanlarla üretim yapıyoruz. Dedem nasıl yapıyorsa, o şekilde üretimlerimizi sürdürüyoruz. Fabrikasyon üretim, lezzeti bozuyor. Önemli olan bu işi severek yapmak. Tavuk göğsü ve kazandibi tatlılarında oldukça iddialıyız. Müşterilerin takdiri, bizi motive ediyor. Önemli olan bu işi severek yapmak.Bizim işletmemizde de herkesin bir hikayesi var” diye konuştu.

Söyleşinin son bölümünde izleyenler de söz alarak, hatıralarını paylaştılar. Söyleşinin ardından Nilüfer Belediye Başkan Vekili Remzi Çınar, konuklara günün hatırasına anmalık vererek teşekkür etti.

Kaynak: iha