“Kira ödeyen, ev geçindiren işçi ayakta nasıl dursun?”
İŞÇİDER Başkanı Doru, özellikle büyükşehirlerde yaşayan emekçilerin artık barınma hakkını bile kaybettiğini vurguladı.
“Bu gelirle bırakın ev almayı, ev kiralamak bile mucize haline geldi. Asgari ücretle çalışan bir işçi, maaşının yarısını kiraya, kalanı faturalara veriyor. Elde kalanla da mucize bekleniyor.
Yetkililer hâlâ çıkıp ‘ekonomide toparlanma var’ diyor.
Siz hangi ülkeyi izliyorsunuz, hangi pazarda alışveriş yapıyorsunuz?”
Doru, Türkiye’de asgari ücretin artık yaşam ücreti değil, açlık sınırının altında bir tutar haline geldiğini, işçilerin emeğinin her geçen gün değersizleştirildiğini belirtti.
“İşçiyi açlığa, yoksulluğa, umutsuzluğa terk ettiniz”
İŞÇİDER Genel Başkanı İsmail Doru, açıklamasında ekonomideki gidişatın insan onurunu zedeleyen bir noktaya ulaştığını ifade etti:
“Artık insanlar sadece yaşam mücadelesi değil, hayatta kalma savaşı veriyor. Çalışan yoksullar ülkesine döndük. Her sabah işe giden milyonlarca emekçi, günü borçla kapatıyor.
Devletin görevi, milletini soğana, kiraya, ilaca ezdirmek değildir; refah içinde yaşatmaktır! Ama siz işçiyi sefaletin ortasına terk ettiniz.”
“Gerçekler sokağın ortasında, market rafında, kira kontratında!”
Doru, Türkiye’de ekonomik istikrar masallarının artık kimseyi kandıramayacağını belirtti.
“Gerçek tablo, TÜİK’in raporlarında değil; pazarda, kasada, evin elektrik faturasındadır.
Bugün bir işçi maaşının üçte birini kiraya, üçte birini mutfağa, kalanı borçlara veriyor.
Bu mudur sizin övündüğünüz büyüme? Halkın karnı rakamlarla değil, ekmekle doyuyor!”
İŞÇİDER, artan enflasyon, kira krizleri ve düşen alım gücü karşısında işçilerin “görünmez bir sefaletin” içine itildiğini, toplumun adalet duygusunun zedelendiğini vurguladı.
“Ekonomi büyüyor diyorsunuz, peki kim için?”
Doru, büyüme ve refah söylemlerinin artık inandırıcılığını kaybettiğini dile getirdi:
“Ekonomi büyüyor diyorsunuz, peki kim için büyüyor?
Asgari ücretli aç, emekli yoksul, genç işsiz…
Bu ülkenin emeğiyle ayakta duran kesimleri yok sayılıyor.
Her şeyin fiyatı artarken, tek sabit kalan işçinin alın teri oldu!”
“Bu düzen değişmeli — Emeğe değer, insana saygı geri gelmeli”
İŞÇİDER Başkanı Doru, hükümete ve ekonomi yönetimine çağrıda bulunarak sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu ülkenin gerçek sahipleri, alın teriyle yaşayan milyonlardır.
Artık süslü kelimelere değil, sofraya ekmek koyan adil politikalara ihtiyaç var.
Emeğin kutsallığını hiçe sayan, yoksulluğu kader gibi dayatan bu sistem değişmeli.
İşçiye hakkını, vatandaşa onurlu yaşamı geri verin!”
İŞÇİDER’in açıklaması, ekonomik sıkıntıların derinleştiği, alım gücünün dibe vurduğu bir dönemde işçi sınıfının sesi oldu.
İsmail Doru’nun çarpıcı ifadesiyle:
“Ekonomi gerçekten mükemmel… Ama ne yazık ki insan ömrü, bu mucizeyi görmeye yetmiyor!”
