Altay, “2008 yılında Amerika merkezli yaşanan ekonomik kriz, her ne kadar ülkemizi teğet geçmiş olsa da 2018 yılının ortalarında ülkemiz genelinde konut satışlarının yavaşlamasına ve bir dönem konut enflasyonu ile karşı karşıya kalmamıza sebep olmuştu. Mevcut satış hacminin azaldığı dönem, inşaat sektörünün pandemi ile mücadele etmek zorunda kalması ve gittikçe yükselen maliyetler, öz sermayesi yeterli olmayan firmaların sektör değiştirmesine sebebiyet vermiştir. Fakat 2021 yılı içerisinde konut satışlarındaki hızla yükselen ivme özellikle büyükşehirlerde konut satış rakamlarını yükselterek, sektörde hızlı bir toparlanmaya neden oldu. İstanbul özelinde birçok projede satışlar tamamlanarak yeni proje üretim süreçlerinin başlamasına vesile oldu. Hal böyle olunca 2018 yılında yatay seyreden konut fiyatları yukarı yönlü bir hareket ile dört katına çıktı. Şu an İstanbul’da ortalama bir daire fiyatı 600 bin TL olarak görünüyor. Tabii bu fiyatlar bölgesine ve yapılan projeye göre farklılıklar gösteriyor. 2018 yılında 1700 ile 2500 TL aralığında olan daire metrekare fiyatları şu sıralar ortalama 7000-8000 TL’ye yükselmiş durumda” ifadelerini kullandı.


İstanbul genelinde konut satışlarının dikey olarak yüksek bir ivme kazanması sebebiyle daire stoklarının da azaldığına dikkat çeken Altay, “Enflasyonun yükselmesiyle birlikte konut üretim sayısındaki düşüş konut fiyatlarındaki artışı tetikleyen unsurların başında geliyor. Bunun yanı sıra yapılan projelerin her geçen gün eskiye göre daha kaliteli ve teknolojik olması da inşaat malzeme maliyetini doğrudan yükselttiği için konut fiyat artışının sebeplerinden biridir diyebiliriz. Sözlerime şunları da eklemek isterim, Türkiye’deki en büyük yatırım araçlarından biri konuttur ve konut fiyatları her yıl belirli ölçüde değer kazanmaya devam edecektir” dedi.