Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’dan (BEBKA) 2022 Yılı Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı çerçevesinde Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi Projesi ile hibe alan Nilüfer Belediyesi, NİLKOOP ile birlikte yürüttüğü projeyle ilgili çalışmalara hız verdi.

AW082773_04

Nilüfer Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ve Strateji Geliştirme Müdürlüğü Nilüfer İnovasyon Merkezi koordinasyonunda yürütülen projede Hasanağa Mahallesi’nde “Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi” nin yer alacağı binanın çalışmaları devam ediyor.

Nilüfer’de bir ilk olacak olan tesis, Bursa genelindeki mevcut tesisler arasında da modern ve teknolojik yapısıyla fark oluşturacak. Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi’nde, Nilüfer’in çok mahallesinde üretimi yapılan lavanta, nane, biberiye, adaçayı, ölmez otu, melisa, tıbbi papatya, civanperçemi, ıtır, kekik ve defne gibi tıbbi ve aromatik bitki türleri distilasyon yöntemiyle işlenecek. Distilasyon işlemi sonucunda uçucu yağ, hidrosol elde edilecek. Ayrıca elde edilen uçucu yağ ve hidrosol, sabun ve krem gibi katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin yanı sıra ilaç, kozmetik ve kimya sanayinde de hammadde olarak değerlendirilecek.

AW082773_05

Proje çerçevesinde kırsalda üretim yapan çiftçilere ve konuya duyarlı kentlilere de eğitimler verilecek. Eğitimlerde konuyla ilgili bilincin arttırılmasının yanı sıra tarımsal üretim oranı ve ürün çeşitliliği yüksek olan Nilüfer İlçesi’nde kaynakların daha iyi kullanılması, üretimin nasıl yapılacağı ve elde edilen ürünlerin nasıl değerlendirileceği konusunda da katılımcılar bilgilendirilecek.

AW082773_01

Projede öngörülen eğitimler, çiftçiler ve projede yer alan belediye personelinin de katılımıyla Akçalar Çiftçi Evi’nde başladı. Düzenlenen ilk eğitimde ziraat mühendisi Kemal Özdemir, Bursa’da hangi bitkilerin tarımının yapıldığını, bunlara sağlanabilecek katma değer, bu bitkilerin satılabileceği alanlar, tarımda karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerini anlattı.

AW082773_03

Tıbbi ve aromatik bitkilerin farklı bir alan oluşturduğuna dikkat çeken Özdemir, kolektif bir çalışma alanı gerektiği için kooperatifleşmenin önemine değindi. Üreticinin kesin bir pazarının da olması gerektiğini vurgulayan Özdemir, çiftçinin bunlardan çekindiğini belirterek, “’Ne getirecek? Ne kadar kazandıracak?’ diye çekiniyorlar. Zincirin içine girdikten sonra bunların tarımında daha iyi noktaya gidilebileceği ve çiftçinin daha iyi verim alabileceği düşünüyorum” dedi.

Bu alanda bilinç ve ilginin olması gerektiğini dile getiren Özdemir, lavanta örneği vererek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Lavanta deyince bir sürü alt türleri var. Bu pazar alanını da değiştiriyor. Bir kozmetikte, bir de sağlıkta kullanılan var. O yüzden bunların pazar alanlarının da değişmesi gerekiyor. Dikerken bilinçli tarım önemli. Ben onu kime, neye üreteceğimi bilmem gerekiyor. Arz talep ilişkisi olmalı.”