Bursa’da kentsel dönüşüm sebebiyle yıkılacak 5 katlı bina, Deprem yatak projesi için yerle bir oldu. Yıkılarak toz bulutuna dönen binanın zemin ve üçüncü katına yerleştirilen çelik konstrüksiyonlu yatak, enkazdan çıkarılarak dayanıklılığı raporlanacak.

Bursa’da Deprem yatak projesi için kentsel dönüşüme giren bina yıkıldı. Yıkılan 5 katlı binanın zemin ve üçüncü katına yerleştirilen çelik konstrüksiyonlu yatak 2 gün içerisinde enkazdan çıkarılacak. İçerisinde cansız manken bulunan çelik konstrüksiyonların dayanıklılığı İstanbul Teknik Üniversitesi’nden gelen Prof. Dr. Ercan Yüksel, Doç. Dr. Barlas Özden Çağlayan ve Mekanik Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Yılmaz tarafından raporlanarak kamuoyuna sunulacak.

“Pratik bir şekilde insan hayatını kurtarabilecek bir proje hazırladık”

Projenin hızlı bir şekilde insan hayatını kurtarmayı hedeflediğini söyleyen Deprem Yatak Proje Yöneticisi İnan Keser, “Deprem Yatak projesi ülkemizin başındaki en büyük bela olan depremle mücadele ediyor. Bende bir inşaatım mühendisi olarak bu konuda ihtisasım olan çelik konstrüksiyonla bir mühendislik yapısı geliştirdim. Bununla ilgili bir vazife üstlendim. Bu konuda daha önce testlerimizi ve statik hesaplarımızı yaptık. Çeşitli mühendislik modellemeleri ve yükleme versiyonları yaptık. Biraz spesifik bir konu ama toplum açısından zaman kazanmak açısından kapıdaki bir depreme hazırlıklı olamadığımız için ve ne ülke ne de vatandaşın ekonomik olarak bu konuda gücü olmadığı için bizim bir an önce pratik bir şekilde insan hayatını kurtarabilecek bir proje hazırladık. Dolayısıyla bu konudaki çalışmamı bu mantığın üzerine kurdum. Daha önceki testlerimizi bitirdikten sonra da bunun insan hayatı ve kamuyu ilgilendiren çok önemli bir proje olduğu için ve taşıdığım diplomanın önemini de göz önünde bulundurarak İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ)’deki hocalarımız eşliğinde gerçek bir test yapmanın gerekli olduğuna inandık. Başarılı olacağını ön görüyoruz ancak bu testi bu şekilde organize etme gerekliliği doğdu o yüzden buradayız” şeklinde konuştu.

Rapor kamuoyu ile paylaşılacak

Projenin testi sonrası İTÜ’den gelen akademisyenler tarafından raporlanacağını belirten Keser, “Bu binalar kentsel dönüşüme girdi. Biz de 5 katlı bir binada bu testi yapmamız gerektiğini düşündük. Bir konstrüksiyonumuzu zemin diğer konstrüksiyonumuzu ise üçüncü kata yerleştirdik. Bu deney şartlarını hocalarımız bize önerdi. Binayı yıkacağız ve konstrüksiyonlarımızın dayanıklılığını hep beraber göreceğiz. Raporlarını hocalarımız bize verdikten sonra kamuoyu ile beraber paylaşacağız” dedi.

Patenti alındı

Projenin bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu ifade eden Keser, “Patentimizi aldık, daha önce bir patent başvurusu olmamış. Dünya çapında bir araştırma yaptık. Patent ön olurumuzu aldık, zaten bu doğrultuda hareket ediyoruz. Bu bir sosyal sorumluluk projesi, bu anlamda biz yerel yönetim, kamuoyu ve devletimizle beraber bu büyük sorumlulukla birlikte hareket etmeyi düşünüyoruz. Burada önemli olan şey insan hayatını kurtarmak. Biz bu hedefe ulaşabilirsek hedefimize ulaşmış olacağız” dedi.

“İçerisinde kalan kişinin 2 hafta boyunca yaşayabileceği lojistik alan var”

Deprem anında içerisine giren kişinin 2 hafta boyunca yaşayabileceği lojistik alan olduğunu söyleyen Keser, “Her evde mutlaka 2 kişilik yatak yeri vardır. Aynı zamanda bunun tek kişilik, çocuklar için olanı da var. Her evde 2 kişilik bir yatak bulunduğu için bunu her eve kurmamız mümkün. Modüler bir sistem, en büyük parça ağırlığı 28 kilogram. Bunu manuel olarak taşıyıp monte edebiliyoruz. Kişi taşındığı zaman yeni evine tekrar kurabiliyor. Bu anlamda birçok yönden ideal bir sistem olarak tasarladık. Sadece mühendislik açısından değil, kullanım, ergonomi açısından da kullanışlı bir sistem. İçerisinde kalan kişinin 2 hafta boyunca yaşayabileceği lojistik alan var. Aynı zamanda hipodermi uyku tulumları gibi donanımlarla darbe emici matlar koyarak kişinin yaralanmasını engelleyecek şekilde birçok donanımla besledik. Dolayısıyla bu sistemin yatak olarak tasarlanması zamanda konstrüksiyon olarak ta ideal çalışan bir model. Her eve kurulabiliyor, çok kısa sürede çok sayıda insana sunabileceğimiz yarı teknolojik seri üretimle üretebileceğimiz bir model. Dolayısıyla bir an önce hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Testlerimizden sonra üretim çalışmalarımızı en hızlı bir şekilde devam ettireceğiz. İTÜ’den Prof. Dr. Ercan Yüksel, Doç. Dr. Barlas Özden Çağlayan ve Mekanik Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Yılmaz hocalarımız bu deneyin gözlemcileri ve rapor sorumluları olarak buradalar ve kendi gözlemlerini yaptılar” şeklinde konuştu.

Fiyatı 100 ila 150 bin lira arasında seyrediyor

Maliyet analizi yapılmadığını fakat fiyatının 100 ila 150 bin lira arasında seyredeceğini belirten Keser, “Tam anlamıyla bir maliyet analizi yapmadık. 100 ila 150 bin lira arası montajı, nakliyesi, mobilyası, iç donanımları ve KDV dahil bu fiyatlara yapabileceğimizi ön görebiliyoruz. Bu fiyatlar da bize göre çok yüksek. Çünkü bu projenin asıl amacı ekonomik yönden dezavantajlı olan gerçekten risk altındaki insanlar ve onların alım gücü önemli. Bizim baz aldığımız nokta burası. Bu konuda vergiler konusunda bakanlıklarımız ile görüşmek gerektiğini düşünüyorum. Onun haricinde uluslararası kuruluşlardan hibe fon bularak bu işlerin maliyetini düşürerek kamu bankaları vasıtalarıyla düşük faizli uzun vadeli kredilerle desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konular da testten sonra ilk çalışacağımız konulardan birisi” dedi.