Bu köşeyi yazmak çok acı!

Bağırmak, çağırmak, haykırmak istiyorum bazı şeyleri ama inanının bir faydasının da dokunacağını sanmıyorum.

Herkes merak etti Bandırma’da neler yaşandığını.

Biz de duygusal anlamda çöküntüde olduğumuzdan canlı yayın yapamadık.

Siz değerli okurlarımıza ve izleyenlerimize verdiğimiz değeri biliyorsunuz.

Bu yüzden bu yazıyı yazmak istedim.

Öncelikle Bandırmaspor camiasına seslenmek istiyorum…

Yuh olsun size. Hem de bir kere değil bin kere…

Daha düne kadar tesislere sadece hazırlık maçı için çağırıp gönderdiğimiz takım, bugün 5 milyonluk Bursa şehrinin gözbebeği Bursaspor’un düşmesinde göbek atacak kadar alçaldı.

Gözlerime inanamadım.

Atılan gollerden sonra çılgınca sevinmeler, yöneticiler inanılmaz tahrik, teknik heyete hakaretler, futbolculara küfürler…

Ne oluyor?

Nedir bu kin, nedir bu nefret?

Bursaspor taraftarı girmesin diye yapılan onlarca katakulli.

Maç bitti ve küme düştük!

Şarkılar açıldı vs…

Artık girmeyeceğim o durumlara çünkü gerçekten kelimelere hoş şeyler dökülmeyecek.

Ama bilin istiyorum!

Unutulmasın istiyorum.

Unutulmayacak da…

Ardından stat dışındaki Bursaspor taraftarı ile stat içindeki davetli yeşil-beyaz sevdalıları oldukları yere çöktü, yapılanlara karşı ise tepki koydu.

Asıl iş ise takımda bitiyordu!

Önce Bursaspor otobüsüne bindirilmek istenmediler, sonra da binilmesi yönünde isteklerde bulunuldu.

Ancak Bursasporlu futbolcular korktuklarından dolayı otobüse binmek istemedi.

Yaklaşık 4 saat boyunca yönetim binmelerini isterken, topçular ‘hayır’ diye inat etti.

Sonra tepkiler altında otobüse binildi, Burak Altıparmak’a ekstra bir darbe indi derken, futbolcular yine gitmek istemedi.

Zor zahmet ikna edildiler. 

Bizler de birçok polis koruması altında olan Bursaspor kafilesini takibe başladık.

Ara sokaklara giren Bursaspor otobüsü, ‘ne yapmaya çalışıyor?’ derken bir polis merkezinde durdular. Henüz Bandırma’dayız bu arada…

Futbolcular ısrarla takım otobüsüyle yolculuk etmek ve Bursa’ya gitmek istemedi.

Nitekim polis merkezinde takım otobüsünden inen futbolcular ve teknik heyet, farklı bir minibüsle yoluna devam etti.

Ardından biz takibi bıraktık çünkü bazı şeyler gizli kalmak zorundaydı. Polislerden direk bu uyarı geldi!

Ve şimdi Bursa’dayız…

Gözlerimiz yaşlı, kalbimiz acı bir vaziyette.

Bursa’da sokağa çıkmaması gereken insanlar var.

Ancak biz çok çabuk unutan bir camiayız. İnşallah bunları unutmayız.

Bundan sonra ne mi olacak?

Bilmiyorum.

2. Lig tam bir karanlık…

Ama biz Bursaspor’uz. Düştüysek, ayağa kalkmasını da biliriz.

Eğer Bursaspor isminin sağına solunu farklı bir isim düşünenler varsa, işte o kadar uzun boylu değil.

Nerede olursa olsun, Bursaspor her zaman büyüktür.

Sakın öyle bir hata yapmayı düşünmeyin!