Muhteşem bir Sırbistan hikayesi anlatacağım size. Kısa geçeceğim ama şimdi değil yazının sonlarına doğru.

Önce bir futbolumuza bakalım.

Neresine baksanız ofsayt olan futbol branşında, bir Bifouma meseledir bitmek bilmedi.

Ama bilinmesini isterim ki ben kendimi kullandırtmam.

İç işlerinizi bilemem.

Cümle alem de biliyor ki her zaman Bursaspor’un arkasındayız.

Şimdi gelelim bu saçma sapan Bifouma meselesine!

Bursa basınını yalancı çıkarma ve kullanma operasyonuna!

Siz değil misiniz bu Bifouma’nın yaptığı ağza alınmayacak milyon tane meseleyi anlatan?

Hiçbirinden bahsetmeyeceğim.

Siz değil misiniz bu konu sadece Mustafa Er meselesi değil, futbolculara, yönetime, personele herkese terbiyesizlik yapıldığını söyleyen?

Bursaspor küme düşer, düşmez fark etmez ama her zaman dik durur!

Dik durmayı da unutturmayın bizlere bari!

Rahmetli efsane Başkan İbrahim Yazıcı’nın kemiklerini sızlatmayın!!!

Hee şimdi gelelim asıl meseleye!

Yoksa siz PFDK kararlarından sonra Mustafa Hoca’yı gözden çıkartıp da ‘Vayyy Bifoumacığım biz seni yanlış anlamışız’ mı dediniz?

İnanın bana aklıma ilk gelen olay bu oldu! Doğrudur, yanlıştır…

Fakat Bursaspor camiasının yüzde 90’ı bu olaydan bunu çıkartır.

Ayrıca Mustafa Er'e de bu yapılmaz...

E nerede kaldı bu dik duruş?

Şimdi soruyorum…

Bifouma’yı kadro dışı bırakmak mı doğru?

Yoksa Bifouma’yı affetmek mi?

Bir soru daha geliyor…

Bifouma’yı yerin dibine mi sokmak doğru?

Yoksa hiçbir şey olmamış gibi kucaklamak mı?

Ben dün geceki kararı hayretler için okudum, haberleştirdim.

Bursaspor yönetimi Bifouma’yı kadro dışı bıraktıktan sonra büyük bir hata yaptıklarını yazdık, söyledik zaten!

Kendileri de “Hayır kardeşim ne hatası, bu adam böyle böyle böyle” dediler. Tekrar söylüyorum, anlatamayacağım o kadar çok şey söylediler ki inanamazsınız.

En az 6 futbolcu da “Eğer o varsa biz yokuz” demiş. Ne yaptığını siz düşünün…

Mustafa Er’i, teknik heyeti, yönetimi, futbolcu arkadaşlarını ezip geçtiği anlatılan Bifouma, “Özür dilerim” dedi diye affedildi öyle mi?

Yuh olsun…

Valla ben Bifouma’yı bu saatten sonra haklı buluyorum.

Helal olsun sana kardeşim.

Bir de adamı yalancı çıkarttınız. Delikanlı biriymiş.

“Gelmem” diyor deplasmana gitmiyor, “Yedek kalmam” diyor kalmıyor, “Seyahat beni bozuyor siz gidin” diyor tamam deniyor.

Valla helal olsun başka diyecek bir şeyim yok.

Başkan Ömer Furkan Banaz ve yönetimi bu konuda tam anlamıyla sınıfta kalmıştır.

Ben bu mesele sonunda istifa bekliyorum!

Yönetimden, teknik heyetten veya personelden…

Futbolcular zaten dünden gitmeye hazır. Belki de 3-5 futbolcuyu bir daha göremeyeceğiz.

Kim bilir!

“İstifa etmek bu kadar kolay mı Barış?” diye soracak olursanız “Evet bu kadar kolay”

İnsanların gururu ile oynamak, birilerini ezip geçmek ne kadar kolaysa bu da kolay!

Bugün yarın görürsünüz çatırtıları.

Bu iş umduğunuz kadar basit değil, emin olun. Mesele Bifouma da değil zaten. O işin görünen yüzü.

Allah sonumuzu hayretsin.

Takımın durumuna gelmiyorum bile. Siz zaten net görüyorsunuz.

Yazıklar olsun hepinize, hepimize…

ÖZLEDİĞİM GÜNLERE DÖNDÜM AMA BİRAZ DA BURUK OLARAK!

Gelelim basketbol branşına…

Bursasporda Bugün olarak Sırbistan’da Bursaspor’un yanında olan tek kurumduk.

Güzel işlere imza attık, canlı yayınlar, haberler vs derken tarihe tanıklık ettik, ettirdik. Kendimizi ve kurumumuzu övmemize gerek yok, görüntü ortada.

Biraz orayı anlatım sizlere…

Belgrad’a daha önce de futbol takımı sayesinde gitmiştim. Ancak bu kadar gezme fırsatım olmamıştı.

Sırbistan’ın ülkemizden 2-3 gömlek altında bir ülke olduğu kesin. İnsanları gayet iyi ancak sivil hayatta.

Stark Arena’ya girer girmez işler değişti.

Bize bir kötülükleri oldu mu? Hayır.

Ama her an fitil kopabilirdi.

25 bine yakın Sırp taraftarlar çılgınca tezahürat yapıyor, Bursaspor aleyhinde söylemlerde bulunuyorlardı.

Yabancı maddeler, patırtılar, kütürtüler, küfüler havada uçuşuyordu.

İşte burada da ekran başından izleyenlerin duaları, parkede bulunan basketçilerin bilekleri, teknik heyetin ise taktikleri devreye girdi.

Öyle bir zafere imza atıldı ki Sırpların dili tutuldu.

O anları tam da orada yaşamak gibi bir duyguyu asla yazarak anlatamam.

Muhteşem bir histi…

İşte ruh, işte zafer, işte mutluluk. Özlediğim günlere basketbol sayesinde eriştik.

Ve Bursaspor taraftarı takımları Bursa’ya geldiğinde bağırlarına bastıkları o anlarda eski günler aklıma geldi ve gerçekten duygusallaştım.

Asla beddua etmem ama Bursaspor futbol takımını bilerek ve isteyerek bu hale getirenlerin hesabı bu dünyada da öbür dünyada da sorulmalı.