İsim değiştirme veya soyadı değişikliği, kişinin şahsına sıkı surette bağlı olan hukuki niteliği itibariyle bir şahıs varlığı hakkını kullanmasıdır. İnsanın en önemli kimliklerinden biri ad ve soyadı değiştirme belli bir hukuki prosedüre bağlıdır. İsim ve soyadı değiştirme davası ancak haklı sebeplere dayanılarak açılabilir.

Ad veya soyadının gülünç olması, bir travmayı hatırlatıyor olması, kötü tanınan bir şahsın ismiyle özdeşleşmesi, mesleki veya sanatsal gerekçeler gibi birçok sayısız sebeple isim değiştirme veya soyadı değişikliği davası açılabilir.

Kullanılan mevcut ad ve soyadı yüzünden sosyal hayatta bir karmaşa meydana gelmişse veya resmi işlemlerde yaşanan bazı karmaşıklıklar varsa, bu hususları ispatlayan belgeler isim değiştirme davası açılırken dava dosyası ile birlikte mahkemeye verilmelidir.

İsim ve soyadı değiştirme davasının en önemli delili tanık beyanlarıdır. Eğer isim açıkça gülünç değilse, bilinen kötü bir anlamı yoksa, yani biçimsel açıdan ismin olumsuz bir çağrışımı yoksa sübjektif durumların ispatı için tanık delili önemli hale gelmektedir.

Medeni Kanun (MK) md. 27 gereği, ad ve soyadı değişikliği kişinin diğer şahsi hallerinde değişiklik meydana getirmez. Yani, davacı tarafından açılan isim değiştirme davası sırasında kişinin diğer bilgileri (medeni hali, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer vs.) değiştirilemez.

Erkek eş soyadını değiştirdiğinde evlilik dönemi içinde kadının soyadı da değişir. Ayrıca, yaşı 18’den küçük çocukların veya evlatlığın soyadı da başkaca bir işleme gerek olmadan kendiliğinden değişir.

MK md. 27’ye göre, ad ve soyadı değişikliği nedeniyle herhangi bir şekilde zarar görenler, değişiklikten haberdar olunmasından itibaren 1 yıl içerisinde isim ve soyadı değişikliği kararının kaldırılması için dava açabilir.