Bursaspor tarihinde hiç oynamadığı bir ligde mücadele edecek. 
 
Bu takımın arkasından artık Isparta, Çorum, Kastamonu, Nazilli vb. Takımlarla maç oynamak için o kente gideceğiz. 
 
Dün Bandırma’da inanılmaz anlara tanıklık ettik. Siz değerli izleyicilerimiz ve okurlarımızdan özür dilemek istiyorum. Maç sonu maalesef canlı yayın yapamadık. 
 
Yeşil-beyazlı futbolcular maçın bitiminin ardından saatlerce 17 Eylül Stadyumu’nda kaldı. 
 
Bursasporlu yöneticiler onları otobüse binmek için ikna edene kadar akla karayı seçti. 
 
Peki ne oldu? 3 buçuk saatlik aranın ardından yeşil-beyazlı futbolcular otobüse bindiler. Ama ne binmek... 
 
Ben hemen maç sonrası yaşananları anlatmak istiyorum. Olayın şokundayken 40 yaşında 50 yaşında Bursasporluların hüngür hüngür ağladığını gördük. 
 
Bir taraftar dönüp, “Benim babam evde felçli. Ben ona bu takımın düştüğünü nasıl söyleyeceğim” dediğinde gözyaşlarıma hakim olamadım. 
 
Biz ne yaşıyorduk? 
 
Gerçek miydi bu? İnanır mısınız Bandırma’da düşeceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti. Böyle bir hesap yapmıyorduk. 
 
Lakin evdeki hesap çarşıya uymadı. 
 
Futbolcular uzun bekleyişin ardından tek tek otobüse bindi. Pedro’nun ne kadar korktuğunu gördüğümde, Acolatse’nin çaresiz bakışlarını görmek çok garip hissettirdi. 
 
Oyunculara inanılmaz tepki oldu ki olmalı da. Aylardır paranızı alamadınız, sıkıntılı süreçler yaşadınız biliyoruz. Ama kardeşim 25 hafta siz ne yaptınız? 
 
Sabote ettiniz resmen takımı göz göre göre düşmesine sebebiyet verdiniz. Bu sezon hepiniz adeta döküldünüz. Son 7 hafta oyun oynamanın bir mantığı yok ki. Adama sorarlar aklınız neredeydi diye. 
 
Şimdi diyebilirsiniz ki “Parasını alamayan oyuncu oynamaz” Burada da haklısınız ama ligimizde düzenli olarak parasını ödeyen takım sayısı bir elin parmağını geçmez. Oradaki futbolcular salak mı? 
 
Suçlusunuz, göz göre göre bu takımın düşmesi için her şeyi yaptınız. Ama baş suçlu tabi ki siz değilsiniz. 
 
Erkan Körüstan döneminden bu yana yapılan yanlış transferler, kılıfına uydurularak dışarıya çıkartılan paralar. Bunlara göz yumanlar sizler daha da suçlusunuz. 
 
Ama gelelim bu olayın baş mimarına. 
 
Sayın Emin Adanur ve Hayrettin Gülgüler’e... 
 
Sizler çok büyük bir vebale günaha ortak oldunuz.  
 
5 milyonluk bir şehrin düşmesine sebebiyet verdiniz. Transfer tahtası açılacak dediniz. Transfer tahtasını açarken ödeme yapmak yerine borçları öteleyerek Bursaspor’u daha büyük borçlara soktunuz. 
 
Yabancı oyunculara verdiğiniz maaşlar akıl alır gibi değil. Size bu aklı kim verdi. Bir önceki yıl 50 bin Euro alan Ofosu’ya 350 bin Euro sözleşme yapmayı size kim söyledi. Tim Matavz’a 900 bin Euro sözleşme imzalatmaya kim ikna etti? 
 
Bursaspor’un geleceğini nasıl siz Trabzonspor’a peşkeş çektiniz. Batuhan Kör, Taha Altıkardeş ve Kerem Şen’den gelen çekleri nasıl gasp ettiniz? 
 
Neden bir oyuncuyu bir odaya sokup üstüne kapıyı kitleyip tehdit ederek zorla sözleşme imzalamaya çalıştınız? 
 
Neden oyuncuların paralarını ödemediniz Sayın Adanur?
 
Ali Ay ile yaptığınız görüşmede Ay’a, “Başkan çok kötü başkanlık yapmışsın. Bütün transfer tahtasındaki oyuncular senin döneminden” derken siz Ali Ay’dan daha da kötü olmayı nasıl başardınız? 
 
Bursaspor’un geleceği zaten sallantıdaydı ve siz adeta ellerinizle ittiniz. 
 
Sayın Hayrettin Gülgüler. 
 
Siz Bursaspor camiasından olan ve senelerce bu takım için koşturan bir isim olarak dikkat çektiniz. Peki siz nasıl engel olamadınız? 
 
Vakıfköy’deki oyuncuların kaçlı olduğunu bilmekle övünürken Vakıfköylü oyuncular neden size düşman oldu? 
 
Çok büyük bir vebal aldınız sayın Gülgüler.  
 
Bu takım hiç olmadığı bir yere düştü. 
 
Ömrünüz boyunca bu vebali sırtınızda taşıyacaksınız. Cüneyt Köz’e Emirhan Aydoğan’a ve Aykut Akgün’e tek tek sormuştunuz. 
 
Aynı soruyu ben size soruyorum. 
 
“VİCDANINIZ RAHAT MI HAYRETTİN BAŞKAN?” 
 
5 milyonluk şehri küme düşürdünüz. Adeta öldürdünüz.  
 
Ben maç bitiminden beri ailemden, arkadaşlarımdan birisi vefat etmiş gibi hissediyorum. Gülemiyorum, konuşamıyorum.  
 
Kimse sizden hesap soramayacak. Bu konuda rahat olabilirsiniz.  
 
Neden mi diyorum? 
 
Bu camia maalesef her şeyi unutuyor. Çok değil 2 seneye kadar siz de unutulursunuz ama bugün kalbimizde bıraktığınız derin yaralar asla unutulmayacak.